cansaglat
 
  Ana Sayfa
  Diş Hekimi Can Sağlat
  Ağız ve Diş Sağlığı Hakkında Bilgiler 1
  Ağız ve Diş Sağlığı Hakkında Bilgiler 2
  Ağız ve Diş Sağlığı Tedavileri
  Diş Anketleri
  İletişim
  Saklı sayfalar
  Sayaç
Ağız ve Diş Sağlığı Hakkında Bilgiler 1

Ağız ve Diş Sağlığı Hakkında Bilgiler

              Diş Dolgularında Tercihimiz Hangisi Olmalı ?

Diş Hekimi Can Sağlat

Bilindiği gibi ağızda oluşan çürükler tedavi edilebilmekte ve temizlenen çürük sonrası oluşan boşluğa dolgu denilen bazı maddeler yerleştirilerek dişinizin uzun seneler daha size hizmet etmesi sağlanmaktadır. Halk arasında siyah dolgu olarak bilinen Amalgam ve beyaz dolgu diye isimlendirilen Kompozit en çok kullanılan dolgu çeşitleridir. İkisininde kendine göre avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır.

Amalgam nedir ?

Amalgam dolgular gümüş dolgular olarak ta bilinir.. Amalgam; gümüş, kalay ve bakır alaşımının, civa ile karıştırılması ile elde edilir. Karışımın %45-50'sini oluşturan civa, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı bir dolgu malzemesi ortaya çıkmasına yol açar. 150 yıldan beri geliştirilerek kullanılmakta olan amalgam dolgular, çok sayıda dişin korunarak ağızda kalmasına hizmet etmiştir.

Amalgamdaki civa zararlı mıdır ?

Amalgam dolgudaki civa zehirli değildir. Civa diğer metallerle birleştiğinde kimyasal yapısı değişir ve zararsız hale geçer. Çiğneme ve öğütme sonucunda ağızda açığa çıkan civa miktarı su, hava ve yiyeceklerde alınan miktardan çok daha küçüktür. Bütün bilimsel araştırmalarla civanın zararsız olduğu sonucuna varılmıştır. Amalgamlar söküldüğünde civanın oluşturduğu düşünülen bazı hastalıkların iyileştiği iddia edildiği halde bilimsel olarak ispatlanamamıştır.

Dişhekimleri amalgamı niçin tercih ederler ?

Amalgam hala en zararsız, en uzun ömürlü ve en ucuz dolgu maddesidir. Yılda, bir milyardan fazla amalgam dolgu yapıldığı hesaplanmıştır. Diğer dolgu maddelerine oranla çok daha kısa zamanda ve kolay uygulanabilirler. Porselen, altın ve beyaz dolgular gibi dolgu malzemeleri hem daha pahalıdırlar hem de daha çok zaman ve dikkat isterler. Ayrıca altının dışındakiler amalgam kadar uzun ömürlü değildir. Amalgam ancak civaya alerjisi kesin olarak tespit edilenlerde kullanılmamalıdır ki, bu da yüzde birden çok daha düşük bir olasılıktır. Gerekmediğinde amalgam dolgular sökülmemelidir. Çünkü hem gereksiz masraf getirmekte hem de dişe zarar verme olasılığını arttırmaktadır.

Amalgam restorasyon sonrası hastaya uyarılar

Uygulamanın yapıldığı tarafı en az bir saat kullanmaması ve takip eden 24 saat içinde de dikkatli olunarak sert şeyleri o bölgede çiğnememesi hastalardan istenmelidir.Hastaya 24 saat geçtikten sonra polisaj işlemi.,için ikinci bir randevu verilmelidir.Bu uygulama, hem amalgamın metalik özelliklerini iyileştirme hem de kullanım sonrası restorasyonun anatomik ve fonksiyonel olarak tekrar gözden geçirilme olanağını sağlayacaktır.

Amalgam dolgulardan sonra kısa süreli bir sıcak-soğuk duyarlılığı olabilmekte ve bu zamanla kaybolmaktadır.Ancak ender olsa da bazı kişilerde ağızda çeşitli metaller bulunduğunda ya da çatal gibi başka bir metal girdiğinde elektriklenmeden doğan hassasiyetler olabilmektedir.Geçmeyen duyarlılıklarda duyarlılığın yalnızca bu sebepten olduğuna emin olduktan sonra restorasyonu metal olmayan bir restoratif madde ile değiştirmek çözüm olabilir. Ya da ilgili dişe kanal tedavisi uygulamak gerekebilir.

Kompozit Reçine nedir ?

İçinde silikon dioksit parçacıkları olan bir plastik karışımdır. Diş renginde olduğu için beyaz dolgu olarak tanımlanırlar. 1960'larda yalnızca ön dişlerde kullanıldıkları halde materyalin ileri derecede geliştirilmesiyle çiğneme basınçlarına dayanıklı ve daha az aşınan bir dolgu maddesi olarak arka dişlerde de başarılı olarak uygulanabilmektedirler. Halk arasında "Laser Dolgu" olarakta bilinir. Kullanılan ışığın rengi mavidir ve kompozit dolgular mavi ışığın dolgu boyunda sertleşirler. Ancak kullanılan ışık kaynağının Laser Teknolojisi ile ilgisi yoktur. Doğada mavi ışık daha az olduğu için malzemenin saklaması kolay olur ve bu ışığın dalga boyunda maksimum sertlik elde edildiği için mavi ışık kullanılır.

Kompozit dolgular nasıl yapılır ?

Kompozit dolgular, hazırlanmış kavitelere tabaka tabaka yerleştirilir ve her tabaka özel bir ışık ile sertleştirilir. Bu işlem bitince kompozit dolgular dişe göre şekillendirilir ve düzeltilir. Bütün bu işlemler amalgam dolgu işleminden daha uzun sürer. Ancak amalgamın en az iki katı kadar daha pahalıdır. Kompozit dolguların ağızda kalma süresi de 7-10 yıldır ki bu süre amalgamın ömrüne yakındır. Ancak çok büyük dolgularda durum amalgamın lehinedir.

Avantaj ve dezavantajlar:

Bu dolguların en büyük avantajları estetik olmalarıdır. Ayrıca bu dolgular dişlere iyice bağlandığı için diş dokularını destekler, kırılmaları ve sıcaklık geçmesini engeller. Kompozitler, yalnızca çürükleri restore etmek için değil, dişlerin rengini ve biçimini değiştirerek kozmetik etkileri için de kullanılabilmektedirler. En önemli dezavantajı işlem sonrası duyarlılıkların olmasıdır. Dolguların renkleri, kahve, çay gibi boyayıcı yiyeceklerle de hafifçe değişebilmektedir.

Kompozit restorasyonlar sonrası hastalara uyarılar

Kompozitlerde de artık aynı seansda polisaj işlemi yapılabilmektedir.Ancak çok büyük restorasyonlar ya da çok diş için yapılan seri restorasyonlarda hastayı bir defa daha kontrole çağınp varsa gerekli düzeltmeleri yapmak hem estetik hem fonksiyon açısından çok daha iyi olacaktır.

Bu mateyallerle ön dişlerde çok büyük kayıplar restore edilebilmekte bu nedenle hastaların ısırmada dikkatli olmalarının bu restorasyonların ömrünü uzatacağının da anlatılması gerekmektedir.Özellikle dişlerin görünen kısımlarında yapılan uygulamalardan sonra ne kadar iyi polisaj yapılmış olsa da boyayabilen yiyecek ve içeceklerin dolguların renklerini değiştirebileceği yine hatırlatılmalıdır.Aşınma nedeni ile restore edilmiş dişlerde daha çok dikkat edilmesi gereken şey de hastaya çok sert olmayan diş fırçaları önermek ve fırçalama yöntemlerinde düzeltmeler yapabilmelerini sağlamaktır.

Görüldüğü gibi her iki dolgunun da kendine göre avantajları bulunmakta. Bizim tavsiyemiz hekiminizin kararına uymanızdır. Çünkü hekim dolgunun uzun ömürlü ve dişin sağlıklı olması için en uygun dolgu maddesi hangisiyse onu seçecektir. Estetik kaygılarla yapılan bir tedavi ilerde dişinizi kaybetmenize yol açabilir. En doğru karar hekime danışmak ve sağlıklı dolgulu dişlere sahip olmaktır.Unutmayın "Sağlık Ağızdan Başlar!".

Çarpık Dişlerden Kurtulun

Dişlerdeki çapraşıklıkların nedenleri nelerdir ?

Çocukluk döneminde süt dişlerin değişip, kalıcı dişlerin gelmeye başlamasıyla pek çok çocukta çapraşıklıklar gözlenir. Çocuğumun dişleri eğri geldi sözleriyle anne babalar büyük bir endişeyle bize başvururlar. Bu durumun en büyük nedeni kalıtımdır. Ancak zamanında alınmayan bazı önlemler de çapraşıklara yol açmaktadır. Dişlerdeki çapraşıkların nedenleri ve alınması gereken önlemler kısaca şöyledir;

Genetik olarak çocukta çene boyutuyla dişlerin genişlikleri arasında uyumsuzluk olması ya da çenelerin gelişmesini olumsuz yönde etkileyen solunum yolu problemleri gibi faktörlerin bulunmasıdır. Çocuğunuzun burun yollarındaki solunumu engelleyen faktörler öncelikle üst çenenin daha sonrada alt çenenin normal büyümesini etkileyerek dişlerin düzgün sıralanmasına engel olurlar. Bu durumda mutlaka uzman bir dişhekiminin (Ortodontist) müdahalesi gerekir.
Dişlerdeki çapraşıklığın bir diğer nedeni de süt dişlerin normal değişme zamanı gelmeden çekilmesidir. Nasıl olsa yerine yenisi gelecek düşüncesiyle tedavi edilebilir düzeydeki süt dişlerinin çekimi son derece hatalıdır. Çünkü bu dişler altlarından gelecek kalıcı dişlerin yerini koruyarak çapraşıklıkları önlerler. Bir süt dişi zamanından önce çekilirse yandaki dişler çekilen dişin boşluğuna doğru kayar. Alttan gelecek kalıcı dişin süreceği yeri kapatır, kalıcı diş bulabildiği boşluktan sürmeye çalışır yada gömülü kalır. Her iki durumda da diş sisteminin dengesi bozulur ve çapraşıklıklar gözlenir.

Süt dişlerinin ara yüzlerinde görülen çürükler zamanında tedavi edilmezse yandaki dişler çürüyen, kayıp diş dokusu kadar boşluğa kayar. Çapraşıklıkların bir diğer nedeni de budur. İşte bu nedenlerden dolayı süt dişlerinde görülen çürüklerin tedavisi son derece önemlidir.

Bir diğer çapraşıklık yaratan etken bebeklik dönemi sırasında verilen yalancı memeler ve takip eden dönemde çocuğun parmağını emmesidir. Tam gelişim dönemine denk gelen bu tür alışkanlıklar, dişler sürerken dişlerin yön değiştirmesine ve çarpılmasına sebep olur.

Dişlerdeki çapraşıklıklar sadece estetik sorun mu yaratır ?

Dişlerin düzgün sıralanması sadece estetik açıdan önemli değildir. Dişlerdeki çapraşıklıklar fırçalama esnasında fırçanın kıllarının bu bölgelerde iyi temizleme yapmasını engeller. Fırçanın ulaşamadığı yüzeylerde çürükler oluşmasına sebep olur. Dolayısıyla çürük oluşan bu bölgelerde zamanla diş eti rahatsızlıkları ve diş eti çekilmeleri oluşur. Aynı zamanda oluşan çapraşıklıklar sebebiyle çene eklemlerinde uzun zamanda rahatsızlıklara sebep vermektedir.

Dişlerdeki çapraşıklıkları tedavi ettirmenin yolu var mıdır  ?

Çapraşıklıklar Ortodontist olarak adlandırılan uzman dişhekimi tarafından tedavi edilir. Uzun zahmetli bir tedavi yöntemi vardır. Kalıcı bir tedavi iki ile üç sene kadar sürer. Bu tedavi boyunca çocuğun ve ailenin işbirliği çok önemlidir. Tedavi olmak istemeyen bir çocuğu tedavi etmek çok zor hatta imkansızdır. Sabırlı olmak gerekir. Aile de çocuğa destek olmalıdır.

Bu tür bir tedavide başlangıçta karar veren aile olmalıdır. Çünkü yapılması gereken tedavinin zorunlu olduğu konusunda küçük yaşta bir çocuğun karar vermesi zordur. İlk tedavi başlangıcı 8-10 yaşlarında olabilir. Öndeki kesici dişlerin değişiminden sonra oluşan bir çapraşıklık ufak bir damak aparey yardımıyla düzeltilir.

Aileden gelen kemiksel bir bozukluk olması durumunda (alt çenenin önde ve üst çene geride veya tam tersi) tedavinin uygun olan en kısa zamanda mümkünse 12 yaşından önce başlamasında yarar vardır. Çünkü bu yaştan sonra çene kemiklerinde ve dişlerdeki gelişim tamamlanacak ve apareyler ile yapılacak tedavi sonuç vermeyecektir. Bu tip geç kalınmış hastalarda 18 yaşından sonra cerrahi müdahale ile kemiksel bozukluklar düzeltilebilmektedir.

Çapraşıklık tedavisi çocuklarla da sınırlı değildir. Bugün 40 yaşındaki hastalar bile rahatlıkla ortodontik tedavi olabilmekte ve güzel sonuçlar alınmaktadır. Çocukların küçük yaşlarda tedavi edilmemesi ileriki yaşlarda çarpık dişler yüzünden sosyal açıdan içine kapanık olmalarına sebep olabilir. Büyüdüklerinde ise gene çevrelerinden tepki alma korkuları yüzünden yaptırmaktan kaçınabilirler. Yapılması gereken tek şey çocuk veya erişkin olun dişhekiminize danışmanız ve çapraşıklığınız ile ilgili tedavi isteğinde bulunmanızdır.

www.cansaglat.com

 
   
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Site içeriğinde bulunan bilgiler bilgilendirmek içindir, bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol